Metropoller; Modern Tutsaklık Sisteminin Betonlaşmış Hali

ACTIVISMFEATUREDCOMMUNITY

4/29/20253 min read

a man in a suit and hat standing on a balcony
a man in a suit and hat standing on a balcony

Metropolises, the Concrete Form of the Modern capitivity System

Metropoller,Modern Tutsaklık Sisteminin Betonlaşmış Hali

Metropoller: Modern Tutsaklık Sisteminin Betonlaşmış Hali

Hiç düşündünüz mü, insanlar neden inadına metropollerde yaşamayı tercih eder? Ben çok düşündüm. Ve vardığım sonuç hiç de iç açıcı değil. Çünkü bu bir tercih değil, sistematik bir zorunluluk. Metropoller tesadüfen bu hale gelmedi; bilinçli, planlı, kasti bir şekilde böyle inşa edildi. Dünya genelinde uygulanan ve adına “medeniyet” denen bu sistemin içinde, aslında insanın yerini bile kaybettiği bir düzene mahkum edildik.

Şehirler Büyüdü, İnsan Küçüldü

Artık şehirler öyle devasa hale geldi ki, bir ucundan diğer ucuna gitmek saatler sürüyor. Trafikte geçen zaman artık hayatın kendisi oldu. Sabah işe giderken, akşam eve dönerken yaşadığın şey yolculuk değil; yaşamdan çalınan ömür. Ve bu süre zarfında maruz kaldığın stres, kavga, keşmekeş, senin ruhunu kemiren görünmeyen bir hastalık gibi

Devasa binalar, ışıklı mağazalar, gösterişli AVM’ler… Yukarıdan baktığında bu yapılar görünüyor ama o yapıları inşa eden insan görünmüyor. Çünkü insan, o dev düzenin içinde bir nokta kadar bile değil artık. Sadece sistemin bir vidası.

Metropolün İçinde Sefaletin Farkında Olmadan Yaşamak

Metropollerde milyonlarca insan var. Ama bu insanların büyük bir çoğunluğu, yaşadıkları şehrin imkanlarından bihaber. Ne sahilini görmüşler, ne en iyi restoranında oturabilmişler. O şehirde var olmakla, o şehirde yaşayabilmek arasında büyük bir fark var.

Bir AVM’nin içine sadece klimasından faydalanmak için girenler, vitrindeki ürüne sadece bakıp çıkanlar bu şehirlerin gerçek sakinleridir. Ama onlara sorsan “şehirde yaşıyorlar”. Aslında şehir onları çoktan yutmuş, farkında değiller.

Köyünü Terk Et, Şehirde Tutsak Ol

İnsan neden terk eder memleketini, köyünü, kasabasını? Çünkü devlet oralara hizmet götürmez. Çünkü okul yoktur, hastane yoktur, iş yoktur. İnsanlar çocuklarını okutmak, tedavi ettirmek, iş bulmak için “kurtuluş” sandıkları metropollere taşınırlar. Ama buraya geldiklerinde ne bulurlar?

Hayat pahalılığı. Kiralar, faturalar, okul taksitleri, sağlık sorunları… Ve hiçbir yere yetişememenin, hiçbir şeyin ucundan tutamamanın dayanılmaz yükü. Sahip oldukları köy yaşamının %10’u kadar bir yaşam kalitesiyle günü kurtarmaya çalışırlar. Ne mutlu olurlar, ne de umut dolu yaşarlar. Ama sistem, onların “şükür” etmesini ister.

Sistemin Gizli Oyunu: Kaosu Kalabalıkla Gizlemek

Metropoller sadece beton yığınları değildir; aynı zamanda bir susturma mekanizmasıdır. Milyonlarca insanın bir araya getirildiği bu şehirlerde kaos planlıdır. Çünkü kaos karmaşa doğurur, karmaşa ise farkındalığı öldürür.

Sen trafikte boğulurken, siyasiler hangi yasayı çıkardı, neyi rant etti, kimi zengin etti, farkında bile olamazsın. Çünkü senin önceliğin:

• Trafiktir.

• Kiradır.

• Elektrik, su, doğalgaz faturasıdır.

• Çocuğun okuludur.

• İş bulma veya işte kalma telaşıdır.

• Hastane sırasıdır.

• Ailendir, eşindir, dostundur.

Yani sistem seni kendi çemberine hapseder. Böylece gözünü kaldırıp ne olup bittiğine bakamazsın.

Çözüm: Geri Dönüş Direnişidir

Bir gün bu ülkenin siyasi yapısı, taşraya yani köylere, kasabalara hizmet götürmeye karar verirse; metropollerdeki o sahte “güç” tersine göçe dönüşür. İnsanlar yeniden doğdukları yere döner. Ve inan bana, o zaman bu ülkeler gerçek anlamda huzurla tanışır.

Ama sen bunu siyasilerden bekleme. Kendi imkanlarınla dön, orada yaşam talep et. Talep eden çoğunluk olursak, hiçbir siyasi bu halkın taleplerine kayıtsız kalamaz. Çünkü bu bir hak arayışıdır. Bu bir direnme biçimidir. Bu gerçek özgürlüktür.

Ve işte o zaman üniversiteler, hastaneler, kültür merkezleri, iş alanları kasabalara kurulur. Çünkü halk oradadır. Çünkü direniş oradadır. Çünkü yeni hayat oradadır.

Unutma: Bu sistem seni sana borçlu. Senin köyünde, kasabanda unuttuğun huzur; aslında metropolde aradığın ama asla bulamadığın şeydir. Ve sistem bunu bilerek senden çaldı. Şimdi geri alma zamanı

@CitizenXEU "Ayhan Özdemir"

Related Stories