Demokrasi mi, Dayatma mı?
COMMUNITY


Demokrasi mi, Dayatma mı?.
Bugün sizlerle, adına “demokrasi” denilen ancak günümüz şartlarında tamamen içi boşaltılmış bir kavramı konuşmak istiyorum.
Demokrasi, bize öğretilen haliyle, halkın kendi kendini yönetmesidir. Egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu bir düzendir. Tıpkı Atatürk’ün dediği gibi… Ancak bugün geldiğimiz noktada, bu idealin sadece kağıt üzerinde kaldığını düşünüyorum. Çünkü mevcut siyasi düzen, sizi özgürce seçmeye değil; önünüze konan alternatiflerden birini “mecburen” seçmeye zorluyor.
Parti içi demokrasi yok. Liderin atadığı kişilerden oluşan delegeler, yine o liderin onayladığı birini aday gösteriyor. Halkın onaylamadığı, desteklemediği kişiler, sistemin çarkları arasında tekrar tekrar karşımıza çıkarılıyor. Ve bu tabloya “demokratik seçim” deniyor.
Son 22 yıldır ülkemizi aynı parti yönetiyor. Karşısındaki en büyük muhalefet ise yıllarca seçim kaybetmiş liderleri değiştirmekte dahi gecikti. Halkın çoğunluğu, iktidarı istemese bile, karşısına çıkan alternatifi de benimsemiyorsa, bu insanlar ne yapacak?
İşte bu noktada mesele sadece bir parti meselesi değil. Bu, sistemin alternatifsizlik üretme sorunudur. Dayatma adaylarla şekillenen bu yapı, gerçek bir demokrasi değildir.
Yarın bir seçim olduğunda, yine aynı oyun sahneye konulacak. Mahkemeler, medya, parti içi yapı – hepsi bu oyunun bir parçası. Ve sonunda karşımıza “tek aday” mantığıyla şekillenmiş bir figür getirilecek.
Eğer gerçekten demokrasi istiyorsak; halkın önüne farklı fikirlerden, farklı geçmişlerden gelen çok sayıda aday konulmalı. Sadece bir kişiye “bu bizim adayımız” demek değil, halka “bu senin seçeneklerin” diyebilmek gerekir. O zaman gerçek bir tercih doğar. İşte o zaman, halk gerçekten egemen olur.
Unutmayalım, demokrasi; çürümüş sistemlerin bize dayattığı zorunlu seçenekler değil, özgür iradeyle yapılan tercihlerdir.
@CitizenXEU "Ayhan Özdemir"